Mustafa Ali AYKOL 

Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin, özellikle Ege ve Akdeniz kıyıları yaz aylarında deniz severlerin uğrak noktaları haline geliyor. 

Kimi insanlar kendi yat ve tekneleriyle, kimileri ise günlük turlar düzenleyen ticari teknelerle bu eşsiz koyları ve sahilleri ziyaret ediyor. Ancak artan ilgi, beraberinde ciddi bir sorunu da getiriyor.

YER BULMAK HER GEÇEN GÜN ZORLAŞIRKEN, TİCARİ TEKNELER İLE GERİLİM ARTIYOR

Türkiye’de denizcilik sektörünün gelişmesi ve yurtdışından da çok sayıda tekne ve yatın bu bölgelere gelmesi, kıyılara yanaşmayı giderek zorlaştırıyor. Marinalarda, limanlarda ve koylarda yer bulamamak, denizcilik deneyimini zevkten çok mücadeleye dönüştürüyor.

ÖZEL TEKNELER VE TİCARİ TEKNELER KARŞI KARŞIYA GELİYOR

Yer sıkıntısı, özellikle özel yat ve tekne sahipleriyle günlük tur tekneleri arasında gerginliklere neden oluyor. Ticari tekneler, yerli ve yabancı turistleri yüzmek üzere koylara getiriyor. Ancak koylarda yeterli alan olmadığında, bu tekneler tehlikeli manevralarla araya girerek hem diğer teknelere zarar veriyor hem de yolcuların can güvenliğini riske atıyor.

"ZORBALIKLA YER KAPIYORLAR"

Bu sorunlardan şikâyetçi olan çok sayıda denizci var. Bunlardan biri, uzak yol vardiya zabıtı ve yat kaptanı Fatih Deveci. Kurban Bayramı için geldiği Muğla Göcek’teki Hamam Koyu’nda yaşadıklarını şu sözlerle aktarıyor:

“Günlük tur teknelerinden biri, hiç deniz kültürüne uygun olmayan şekilde, ‘Burası Hamam Koyu, burada işler böyle yürür’ diyerek üstümüze bordoladı. Ben ve iskeledeki tekneyle çatışarak aramıza girip zor anlar yaşattılar. Can ve mal emniyetine aykırı davranıyorlar. İnsanlara tur satıyorlar ama koyda yer olmadığını bile bile gelip diğer teknelere baskı yapıyorlar.”

DENETİM EKSİKLİĞİ ENDİŞE YARTIYOR 

Fatih Deveci, bu tür davranışların yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik baskı içerdiğini vurguluyor. 

Şikayet edildiğinde ise genellikle sahil güvenlik ekipleriyle bağlantıları olduğu öne sürülerek tehditkâr bir tavır takınıldığını ifade ediyor:

“Şikâyet etmeye kalktığımızda, sahil güvenlikteki komutanı tanıdıklarını söylüyorlar. Bu bağlantılara güvenip her şeyi yapabileceklerini düşünüyorlar. Bu durum buralarda artık bir rutin haline gelmiş. Can ve mal güvenliğini hiçe sayan bu davranışların bu kadar sıradanlaşmış olması kabul edilemez.”

ÖNLEM ALINMAZSA DAHA BÜYÜK SORUNLAR KAPIDA 

Özellikle yaz aylarında yaşanan bu yoğunluk, hem bireysel denizciler hem de genel güvenlik açısından ciddi riskler doğuruyor. 

Tekne ve yat sahipleri, denetimlerin artırılması ve caydırıcı önlemler alınması gerektiğini belirtiyor. Aksi halde ilerleyen dönemlerde daha büyük kazaların yaşanmasından endişe ediliyor.